YÜCE DİNİMİZ İSLAM VE TARİKATLAR
Değerli arkadaşlar....
Biliyorum biraz sonra okuyacaklarınızdan sonra bazılarınız beni yargılayacaktır.Fakat bu tamamı ile benim görüşümdür.Aksini sovunan kardeşlerim lütfen beni uyarsın ve görüşlerime katılmadıkları yönü haklı yönlerini varsayımlarla değil belgelerle açıklasınlar.Yorum yapmaktan asla kaçınmasınlar.Unutmayalımki bilgi paylaştıkça değerlenir,güçlenir ve anlam kazanır.
Onlarca Yıldır Türk müslümanlar arasında örgütlenen tarikatlar halkın dini duygularını istismar ederek soygun yapmaktadırlar.
İslamiyeti kafalarına göre yorumlayan, işlerine gelen partiyi blok olarak destekleyen bu cemaatler,İslam adına çeşitli faaliyet yürütmekte ve insanları kullnmaktadırlar.İslamiyeti değil bağlı bulundukları dergahın başkanının fikirlerini aşılamaktadırlar.Oysa Ayeti kerimeler ve hadisler iyi incelendiğinde ve devamında da bu tarikatların kendi aralarında bir birlerine zıt olduğuve görüş farklılıkları bulunduğundan bir birlerinden uzak kaldıkları açıkca görülecektir.Kısaca Tarikatlar kendi aralarında barışık değiller.Kaldıki tarikatların ileri gelenleri sefa içinde iken alt cemaat grubu insanlar kandırılmış halde bu esarete sessiz kalmaktadırlar.Sormak istiyorum sizlere yüce dinimiz islamın tarikatlara ve bunların getirdiği sisteme ihtiyacı varmıdır.Elbette yoktur Esas olan Yüce kitabımız kuranın bize verdiği ışık etrafında onun verdiği esaslar doğrultusunda dini yaşamak değilmidir.Kuran nedir deselerdi bana ben Anayasa derdim ..eminim sizde aynsını söylerdiniz....
İşte sizlere tarikatların islamda gereksiz olduğunu anlatan ayet ve hadislerden Örnekler.......
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de Hadis-i şerif'lerinde:
"Ayrılık yapan bizden değildir." buyuruyorlar. (Münâvi) Dikkat bir tarikat mensubu yada ileri geleni diğer tarikat mensubunu kabul etmez onun fikrini geçerli kabul etmez kendi mensubu bulunduğu dergahın üstün olduğunu savunur..Unutmayalımki üstün olan ALlah'tır.Kula kulluk etmenin ve edenin dinimizde yeri yoktur...Bu düşünce içerisinde bulunanları Allah-u Teâlâ kulluğundan, Resulullah Aleyhisselâm da ümmetliğinden çıkarmış buyurmaktadır....
Âyet-i kerime'lerde şöyle buyuruluyor:
"Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde benden korkun. (Mü'minun: 52-56)
Bir Âyet-i kerime'sinde buyuruyor:
"Allah'a tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği teşvik edip kötülükten vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar. İşte bu müminleri müjdele." (Tevbe: 112)
"Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir." (Müminun: 53)
"Kendilerine verdiğimiz servet ve oğullar ile, onların iyiliklerine koştuğumuzu mu zannediyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller." (Müminun: 55-56)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:
"Ümmetim benden sonra yetmişüç fırkaya ayrılacak, bir fırka müstesnâ diğerleri hep ateştedir.(Ebû Davud)
- Onlar kimlerdir ya Resulellah?
Benim ve ashabımın yolunda olanlardır."
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:
"Müminler kardeştirler." buyuruyor. (Hucurat: 10)
Fakat bunlar bu Âyet-i kerime'ye ters düşmüşlerdir. Hem dinimizi hem de vatanımızı parçalıyorlar.birbirleri ile kopuklardır.
bu emr-i ilâhî'ye de ters düşmüşlerdir. Dinin özünden uzaklaşmışlardır.kendilerine göre birer yol seçmişlerdir. İslâm gibi görünüyorlar, fakat fâsıklığa devam ediyorlar.
İşte Âyet-i kerime'lere dikkat ediniz:
"Hepiniz topluca, sımsıkı Allah'ın ipine sarılın, parçalanıp ayrılmayın." (Âl-i İmran: 103)
Bu Âyet-i kerime'de böyle emredildiği halde, bu Âyet-i kerime'ye ters düştüler. Böylece ayrıldılar. Bu Âyet-i kerime'ler, bunların İslâm'dan uzaklaştıklarına dair Âyet-i kerime'lerdir.
"Onlar kendilerine ilim geldikten sonra birbirlerini çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. (Şûrâ: 14)
"İnsanlar ilk önce bir tek ümmet idiler. Sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden ezelde bir takdir geçmemiş olsaydı, ihtilafa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu."
Bir Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:
"Allah ve Resulü'ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra korku ile zaafa düşersiniz ve kuvvetiniz elden gider." buyuruluyor. (Enfâl: 46)
Allah hepimizi bir araya toplar. Dönüş de ancak O'nadır."
İslâm'mış gibi görünüyorsunuz ve fakat din-i İslâm'a hainlik yapıyorsunuz. Ya bu Allah-u Teâlâ'nın Âyet-i kerime'lerine bir bir cevap vereceksiniz, veya Allah-u Teâlâ'nın hakkınızdaki verdiği hükmü kabul edeceksiniz.
Değerli arkadaşlar,Şimdi tarikatları düşünün ve Yukarıda sıraladığım ayet ve hadisleri gözden geçirin.
YORUM SİZLERİN....
SAĞLICAKLA....
NOT.ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDAN ALINTI YAPILARAK HAZIRLANDI...
|
